Avrupa Sol Parti: Kürt medyası milyonların sesidir, bu hukuksuzluk kabul edilemez

Stêrk TV ve Medya Haber stüdyolarına dönük yapılan polis baskınını kınayan Avrupa Sol Parti, “Belçika polisinin Kürt medyasına dönük baskını Avrupa ve Belçika hukuk standartlarını ihlal etmektedir. Belçikalı yetkililer açıklama yapmalıdır” dedi.

ÖZGÜR BASINA SALDIRILARA TEPKİ

Belçika Federal Polisi’nin, Belçika’nın Denderleeuw kentinde bulunan Medya Haber ve Stêrk TV stüdyolarına yaptığı polis baskınına dönük uluslararası alandan da tepkiler gelmeye devam ediyor. Avrupa Sol Parti'nin (European Left) yaptığı yazılı açıklamada, Kürt televizyonlarına polis baskınını sertte dille kınanırken şunlar ifade edildi: “Silahlı kuvvetlerin kullanıldığı ve temel gazetecilik ekipmanlarının kasıtlı olarak imha edilmesiyle sonuçlanan bu baskınlar, sadece basın özgürlüğü ilkelerini baltalamakla kalmayıp aynı zamanda temel Avrupa ve Belçika hukuk standartlarını da ihlal etmektedir”.

‘POLİS BASKINI CİDDİ ENDİŞELERE YOL AÇIYOR’

Televizyonlara dönük polis baskınının Kürtlerin sesini bastırmaya dönük ciddi endişelere yol açtığı ifade edilen açıklamada, “Bu baskınların Kürt Gazeteciler Günü’ne denk gelmesi ve Türk yetkililerin Belçika’ya yaptıkları üst düzey diplomatik ziyaretten kısa bir sonra gerçekleşmesi, Kürtlerin sesini bastırmaya konusunda ciddi endişelere yol açmaktadır. Bu durum, Türkiye'de muhalif basın için uzun süredir bir gerçeklik olan devlet şiddetinin üzücü bir yansımadır” denildi.

‘KÜRT MEDYASI MİLYONLARCA İNSANIN SESİDİR’

Açıklamada devamla şunlar ifade edildi: “Kürt medyası, başta Rojava ve Rojhilat'ta yaşayanlar olmak üzere, devam eden çatışmalar ve siyasi baskılar karşısında Stêrk TV gibi yayın organlarına güvenen milyonlarca Kürt'e bilgi ve ifade platformu sağlamada vazgeçilmez bir rol oynamaktadır. Bu medya kuruluşlarına karşı gerçekleştirilen eylemler hiçbir makul gerekçeye dayandırılamaz ve Avrupa Sol Partisi olarak kararlılıkla savunduğumuz demokratik değerlerin özünü tehdit etmektedir.

Bu baskınlardan etkilenen gazeteciler ve medya çalışanlarıyla dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtir, demokratik ilkelerin korunmasına adanmış tüm Avrupa siyasi kurumlarını ve basın örgütlerini bu eylemleri kınama konusunda bize katılmaya çağırıyoruz.

‘BELÇİKALI YETKİLLER AÇIKLAMA YAPMALIDIR’

Ayrıca, Belçikalı yetkililerden bu haksız uygulamalarla ilgili olarak kapsamlı bir açıklama ve hesap verebilirlik talep ediyoruz. Medya özgürlüğünün korunmasını sağlamak ve gelecekte bu tür olayların yaşanmasını önlemek için adımlar atılması zorunludur.

Parti olarak, giderek zorlaşan koşullar altında kamuoyunu bilgilendirmeye çalışan tüm gazetecilere ve medya kuruluşlarına desteğimizi sürdürmeyi taahhüt ediyoruz. Özgür basın hakkı sadece temel bir insan hakkı değil, aynı zamanda her demokratik toplumun temel taşıdır.”