Yemen krizi, Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap koalisyonun saldırıları ile yeni bir boyut kazandı. Yemen'in ABD'nin desteğini alan Riyad ile Tahran arasında bir savaş alanına dönüşme riski var.

Suudi Arabistan öncülüğündeki 10 ülkeli koalisyon Çarşamba'yı Perşembe'ye bağlayan gece Yemen'de Şii Husi güçlerine karşı saldırıya geçti. Bu operasyona "Kararlılık Fırtınası" adı verildi.

Suudilerin, Yemen Devlet Başkanı Abd Rabbo Mansur Hadi iktidarını kurtarmak için başlattığı bu müdahaleye, Katar, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Fas, Sudan, Ürdün ve Pakistan destek verdi. 10 ülkeli bu koalisyona Amerika Birleşik Devletleri de lojistik ve istihbarat desteği sunuyor.

Suudi müdahalesine Türkiye'deki AKP hükümetinden de destek geldi. Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Durumun gidişatına bağlı olarak lojistik destek vermeyi düşünebiliriz" dedi.

Arap koalisyonunun 190 uçakla Yemen müdahalesine katıldı. Sadece Suudi Arabistan 100 uçak ve 150 bin asker harekete geçirdi. Uçaklar Yemen'in her tarafından Husi mevzilerini bombaladı.

Bombalanan yerler arasında hava üssü, genelkurmay başkanlığı, savaş uçakları, Sana havaalanı yakınındaki hava savunma üssü de bulunuyor.

İttifak güçleri ayrıca ülkenin gününde Husilerin ele geçirdiği askeri üsleri de hedef aldı. Bu üsler, Husilerin Aden'in stratejik limanını ele geçirmesini sağlamıştı.

Sana'daki Sağlık Bakanlığı yetkililerine göre hava saldırılarında en az 39 kişi öldü. Gerçek rakamın daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Perşembe'yi Cuma'ya bağlayan gece Sana'daki askeri bir üssü hedef alan saldırıda 12 kişi öldü.

Bu saldırılar, uluslararası toplumun tanıdığı Yemen Devlet Başkanı Mansur Hadi'nin Arap ülkelerine yaptığı müdahale çağrısı üzerine gelişti. Ancak saldırılar uluslararası kurumların karar olmadan yapıldı.